Genel Genel Genel Makalelerim

İngiliz “spor içeceği üreticisi firma” için Türkiye’de distribütör arama

Bir yıldan uzun süredir Türkiye’de distribütör arayışında olan İngiliz spor içeceği markası Psport için 2016 yılında, bu firma için distribütör arama sürecinde kapsamlı bir pazar araştırması gerçekleştirdik. Bu yazı, araştırma sürecinde elde ettiğimiz bilgi ve gözlemlerimizi ve Türkiye’deki spor içecekleri pazarının fırsatları ve zorluklarını içermektedir.

Türkiye’de spor içeceği pazarı

Türkiye’de spor ve sağlıklı yaşam kültürünün hızla yaygınlaşması, spor içecekleri sektörüne ciddi bir büyüme potansiyeli kazandırdı. Son yıllarda sağlıklı yaşam ve spor yapma alışkanlığındaki artış, spor içeceklerinin tüketimini de beraberinde getirdi. Özellikle tüketicilerin şeker oranı düşük, elektrolit açısından zengin, doğal içerikli ve katkısız ürünlere olan ilgisinin artması, spor içeceklerinin tercih edilmesini kolaylaştırdı.

Pazar genelinde, tüketici kitlesini başlıca sporcular, fitness tutkunları, gençler ve sağlıklı yaşam tarzını benimseyen kişiler oluşturuyor. Özellikle büyük şehirlerdeki spor salonları, spor kulüpleri ve açık hava spor etkinliklerinin yaygınlaşması, bu içeceklerin tüketiminde önemli bir artış yaratıyor. Spor içecekleri pazarı, enerji içecekleri ve geleneksel içeceklerle kıyaslandığında nispeten küçük olsa da, sağlık bilincinin artması ve spor alışkanlıklarının yaygınlaşmasıyla hızla büyümektedir.

Distribütör arama sürecimiz

Araştırmamızda, sağlıklı yaşam ve gıda sektöründe faaliyet gösteren, İstanbul merkezli, İngilizce iletişim kurabilen ve geniş dağıtım kanallarına sahip firmalara ulaştık. Çoğunlukla besin takviyesi, maden suyu, meyve suyu ve sağlık ürünleri alanında çalışan ithalatçı ve üretici firmalarla toplamda 64 görüşme gerçekleştirdik. Yetkililerin çoğu akıcı İngilizce konuşmasına rağmen, distribütörlük görüşmelerinde Türkçe iletişimin tercih edildiğini söyleyebiliriz.

Daha önce kendi çabalarıyla birçok şirketle temasa geçen müşterimiz için yeni adaylar bulmak, süreç içinde daha uzun sürdü. Önceden görüşülen şirketlerle yeniden randevu almak da zordu diyebiliriz. Müşterimizin ilk temaslarda kendini tam olarak ifade edememiş olma ihtimali göz önüne alınarak, bu kez daha üst düzey yöneticilerle (firma sahibi veya CEO) iletişime geçildi ve yeni durumu açıklama yoluna gidildi.

Spor içeceği mi, enerji içeceği mi?

Türkiye’de spor içecekleri ile enerji içecekleri arasındaki fark tam olarak bilinmediğinden, aradaki fark açıklansa bile, sektördeki birçok kişi bu içeceklerin tüketiciler tarafından ayırtedileceğinden emin olamıyor.

Aday dağıtıcı firmaların çoğunluğu, spor içeceğinin hangi kategoriye (sağlık ürünü, diyet ürünü, enerji içeceği, meyve suyu, maden suyu, tıbbi ürün) dahil edilmesi gerektiği konusunda net değillerdi.

Birçok aday firma, daha önce çeşitli ürünleri ithal etmiş olmasına rağmen, sağlıklı gıda kategorisindeki ithalat prosedürlerinin ve maliyetlerinin farklı olabileceğini düşünüyordu. Spor içeceği ithalatında yasal prosedürleri incelemek istediklerini dile getirdiler. Ayrıca, bazı firmaların ürünün sağlıklı ürün/takviye mi yoksa enerji içeceği kategorisinde mi olduğu hakkında kesin bir fikri yoktu diyebiliriz.

Pazardaki zorluklar ve fırsatlar

Spor içeceği markalarının Türkiye pazarında başarılı olabilmesi, pazarlama stratejilerinin doğru belirlenmesine ve sporculara yönelik eğitimin ön plana çıkarılmasına bağlıdır. İlk yıllarda yoğun pazarlama ve eğitim faaliyetlerine duyulacak ihtiyacın yanı sıra, coğrafi bölgedeki gerginlikler ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, distribütör adaylarının yeni bir ürünün ithalatı konusunda tereddüt yaşamalarına sebep olmaktadır. Adaylar, risklerin en aza indirildiği veya paylaşıldığı anlaşmalara daha sıcak bakmaktadır.

Spor içeceklerinin temel tüketici kitlesini sporcular, fitness tutkunları ve sağlıklı yaşam tarzını benimseyen kişiler oluşturuyor. Bu tüketicilerin doğal, düşük kalorili ve yerli içeriklere yönelme eğilimi, yeni markalar ve ürünler için fırsatlar yaratmaktadır. Piyasada, uluslararası markalar (Powerade, Gatorade gibi) pazarın büyük bir kısmını elinde tutsa da, artan yerli ve doğal ürün talebi yerli üreticiler için yeni kapılar açmaktadır.

Spor içecekleri genellikle spor salonları, marketler, spor malzemeleri satan mağazalar, e-ticaret platformları ve büfeler gibi çeşitli satış kanallarında bulunmaktadır. Özellikle online satışlar ve abonelik tabanlı satışların yaygınlaşması, spor içeceği markaları için yeni pazarlama olanakları sunmaktadır. Ancak, bu alanda yüksek rekabet ve fiyatlandırma zorluklarının üstesinden gelmek için doğru pazarlama stratejilerinin benimsenmesi ve tüketici bilincinin artırılması kritik öneme sahiptir.

Türkiye’deki pazar fırsatları

Türkiye’de spor içecekleri pazarı, sağlıklı yaşam trendi ve spor kültürünün yaygınlaşmasıyla büyüme potansiyeli taşıyan bir sektördür. Ürünün pazar şansı; pazarlama faaliyetlerinin yoğunluğu ve sporcuların eğitilmesine bağlıdır. Markaların Türkiye pazarına girmeden önce iç piyasayı, gümrük işlemlerini, yasal prosedürleri ve döviz kuru hareketliliğini yakından takip etmesi gerekiyor. Distribütör adaylarına uzun vadeli bir ortak olarak yaklaşmak ve iş birliğini güçlendirmek, pazarda güven oluşturmanın anahtarıdır.

Sonuç olarak, spor içeceği markalarının Türkiye’de başarılı olabilmesi için, ürünün tanıtımı, pazarlama faaliyetleri ve tüketici eğitimi konusunda yatırım yapılması gerekmektedir. Pazarda riskleri azaltmak ve başarılı bir iş ortaklığı kurmak için, distribütör adaylarına uzun vadeli ortaklık, risk ve kar paylaşımı hakkında net ve şeffaf bir yaklaşım sergilenmelidir.

Daha detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçin.

Diğer makalelerim...