Genel Genel Genel Makalelerim

Kişisel bakım ürünlerinde “doğal” ve “organik” ayrımı

Son yıllarda, kimyasal madde içeren ürünlerin insan sağlığı ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri, tüketicilerin “organik ve doğal” kişisel bakım ürünlerine yönelmesine neden oldu. “Organik ve doğal kişisel bakım ürünleri” pazarının, kozmetik ve sağlıklı yaşam ürünleri pazarından daha önemli bir sektör haline geldiği söylenebilir.

Kişisel bakım ürünlerinde “organik” ve “doğal” ürün ayrımı önemli bir farkı ifade eder. Doğal ürünler doğadan gelen içerikler barındırırken kesin standartlara tabi olmayabilir; organik ürünler ise daha sıkı kontrol ve sertifikasyon süreçlerinden geçer ve çevre dostu, sağlığa zararsız içeriklerle üretilir.

Doğal Ürünler

“Doğal” terimi, bir ürünün doğadan elde edilen bileşenler içerdiği anlamına gelir; ancak bu bileşenlerin hangi işlemlerden geçtiği veya hangi standartlara uygun olduğu konusunda kesin kurallar yoktur. Doğal olarak tanımlanan ürünler, organik olma zorunluluğu olmadan bitkisel veya mineralli içerikler barındırabilir. Bu nedenle “doğal” terimi geniş bir kapsam içerir ve düzenlemeler genellikle sınırlıdır. Bir ürün doğal olarak etiketlense bile, bazı sentetik katkı maddeleri içerebilir.

Organik Ürünler

“Organik” terimi ise daha katı standartlara bağlıdır. Bir ürünün organik olarak sınıflandırılabilmesi için, bağımsız bir sertifikasyon kuruluşu tarafından onaylanması gerekir. Organik ürünlerde kullanılan hammaddelerin çevre dostu tarım yöntemleriyle, yani sentetik gübreler, pestisitler ve genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) kullanılmadan yetiştirilmiş olması gerekir. Ayrıca, organik ürünlerde paraben, ftalat, sentetik koku gibi kimyasal maddeler bulunmaz. Ürünlerin hayvanlar üzerinde test edilmemesi ve ambalajlarının geri dönüştürülebilir olması da genellikle bu standartlar arasında yer alır.

Dünyada Trendler

Doğal ve organik kişisel bakım ürünlerine yönelik dünya genelinde önemli bir artış gözlemlenmektedir. Örneğin, Kuzey Amerika’da bu pazarın 2024 yılına kadar 2,2 milyar dolar değere ulaşması ve yıllık bileşik büyüme oranının (CAGR) %5,9 olması bekleniyor. Tüketiciler, sentetik kimyasalların olumsuz sağlık etkilerine, özellikle hormonal dengesizlikler ve cilt tahrişine karşı daha bilinçli hale geldikçe organik ürünlere yöneliyorlar.

Avrupa’da da bu pazar büyümeye devam ediyor. Özellikle Almanya, 2024 yılına kadar bölgesel pazarın %20,2’sini oluşturacak şekilde gelişme göstermekte. Organik içeriklerin faydalarına dair farkındalığın artması, yeni ürün lansmanları ve sürdürülebilir ambalajlar, çevreye duyarlı tüketiciler için cazibe yaratıyor.

Dünya genelinde, yüz bakım ürünleri pazarı, yaşlanma ve kuru cilt endişeleri nedeniyle en büyük paya sahipken, ağız bakımı ürünlerine olan ilgi de diş sağlığı farkındalığı nedeniyle artış göstermektedir.​(Grand View Research)​(Fact.MR).

Tüketiciler, sentetik kimyasalların cilt ve genel sağlık üzerindeki olumsuz etkilerinin daha fazla farkına vardıkça, doğal ve organik ürünlere yöneliyorlar. Cilt hassasiyetleri ve alerjiler yaşayan tüketiciler, daha güvenli ve doğal içeriklere sahip ürünleri tercih ediyor. Kimyasal katkı maddeleri yerine bitkisel bazlı ve saf içeriklerin kullanıldığı ürünlere talep artıyor.

Çevre dostu yaşam tarzlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, tüketiciler yalnızca kendilerine değil, çevreye zarar vermeyen kişisel bakım ürünlerini tercih ediyor. Organik ürünlerin üretiminde sürdürülebilir tarım yöntemlerinin kullanılması, ekosisteme zarar vermemesi ve geri dönüştürülebilir ambalajlar önemli bir tercih sebebi haline geldi.

Pek çok ülke, kişisel bakım ürünlerinde kullanılan içeriklere yönelik düzenlemeleri sıkılaştırarak, organik içeriklerin teşvik edilmesini sağlıyor. Özellikle Avrupa Birliği ve ABD’de organik sertifikalı ürünlerin yasal düzenlemeleri sayesinde, doğal ve organik ürünlerin piyasada daha fazla yer bulması sağlanıyor. Bu da tüketici güvenini artırıyor.

Organik kişisel bakım ürünlerinin fiyatları genellikle geleneksel kozmetik ürünlerine göre %40-50 oranında daha yüksek olmasına rağmen, tüketiciler sağlığa ve çevreye duyarlı ürünler için bu farkı ödemeye istekli. Bu eğilimin uzun vadede de devam etmesi bekleniyor.

Tüketiciler, organik ve doğal ürünlerin gerçekten organik olup olmadığını anlamak için bağımsız sertifikasyon kurumlarının onayını arıyorlar. Ürünlerin güvenilir bir organik sertifikaya sahip olması, marka sadakatini artırıyor ve tüketiciler üzerinde pozitif bir etki bırakıyor.

Standartlar ve Sertifikalar

Organik ürün içeriklerinin düzenlenmesi ve sertifikalandırılması dünya genelinde birçok bağımsız kurum (Ecocert, Soil Association, Cosmebio, ICEA, BDIH, OASIS, NPA, Cosmos, NaTrue ve NSF) tarafından yapılmaktadır. Bu kurumlar, organik kişisel bakım ürünlerinin belirli standartlara uygun olmasını sağlar ve ürünlerin gerçekten “organik” olduğunu garanti eder. Kişisel bakım ürünleri için küresel bir standart henüz mevcut değildir. Ancak farklı ülkeler ve bölgeler, kendi organik ve doğal kişisel bakım ürünleri için çeşitli standartlar ve sertifikasyonlar geliştirmiştir. Bu nedenle, organik ve doğal ürünlerin tanımı ve içeriği ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir.

Bazı büyük sertifikalandırma kuruluşları ve organlar, küresel ölçekte kabul gören standartlar oluşturmuşlardır. Örneğin:

Cosmos (Avrupa):Avrupa genelinde en yaygın kabul gören standartlardan biridir ve organik kozmetik ürünlerin üretim ve içerik standartlarını belirler. Cosmos, Ecocert, Soil Association, BDIH gibi birçok Avrupa sertifikasyon kuruluşunun bir araya gelmesiyle oluşmuştur.

NaTrue (Brüksel): Doğal kozmetik ürünler için küresel ölçekte tanınan bir başka standarttır. NaTrue sertifikalı ürünler, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaygın olarak kabul görür.

NSF/ANSI (ABD):Amerika’da kullanılan bu standart, organik kişisel bakım ürünlerinin sertifikasyonunda önemli bir rol oynar ve diğer ülkelerde de zaman zaman referans alınır.

Ülkelere Göre Standartlar

Fransa: Ecocert tarafından belirlenen standartlar, Fransa ve Avrupa’daki yasal düzenlemelerin üzerinde bir kalite ve çevre duyarlılığı sunar. En az %95 oranında organik hammadde içeren ürünler “organik” olarak kabul edilir.

Almanya:BDIH tarafından belirlenen standartlar, doğal hammaddelerin kullanılmasını ve bazı doğayla özdeş koruyucuların kabul edilmesini sağlar.

İngiltere: Soil Association, organik içeriklerin kullanıldığı ürünlerde çevreye ve insan sağlığına zararlı maddelerden kaçınılmasını sağlayan standartlar belirler.

ABD: NSF/ANSI tarafından belirlenen standartlara göre %95 oranında organik hammadde içeren ürünler “organik” olarak kabul edilir.

Kanada ve Avustralya: IOS ve Australian Certified Organic Standard, organik ürünlerin %95 doğal hammadde içermesini gerektirir.

Daha detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçin.

Diğer makalelerim...